Geçtiğimiz günlerde doktora çalışmalarım için gittiğim hocamla görüşürken kendisinden Quantum kriptografi konusunda birkaç bilgi aldık. Bu bilgiler tabiki çalıştığım alan olan güvenlik konusunda çok yeni ve heyacan verici bilgilerdi. Eve döner dönmez biraz araştırma yaptım. Hiç bilmediğim bir alan olan quantumun aslında ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. Temel olarak fizik alanını ilgilendiren bu konu artık her alanda kendine yer bulmakta.
Burada şu haberi paylaşmak istiyorum ve bu alandan sonra sizlerle fikirlerimi paylaşacağım.
CERN'de “ışık hızından hızlı bilgi hızı ve
zamandan bağımsız foton telepatisi” bulundu ancak açıkça söylenemedi.
Fiziksel amaç belli iken metafiziksel sonuç ilginç oldu.
CERN deneyleri ile ilgili bir açıklama geldi fakat eksik. Fiziğin teorisi alt üst olmak üzere çünkü “ışık hızından hızlı bilgi hızı ve zamandan bağımsız foton telepatisi” bulundu ancak açıkça söylenemedi.
Basına yansıyan bilgiye göre Gran Sasso bilim tesisindeki bilim emekçisi parçacık fiziği uzmanları, Albert Einstein’ın özel görelilik kuramını çökertebilecek bir açıklama yaparak ışıktan hızlı “nötrino” parçacıkları bulduklarını iddia ettiler.
Hızlı bir teorik hatırlama yapalım.
Kuantum sıçramasına göre enerji
transferi bilgi transferi olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun
gerçekleşmesi için atom altı parçacıklar devreye girer. İsviçre CERN’ de
yapılan deneyde atom altı parçacığı olan kayıp halka bulunmaya çalışılmaktadır. Kayıp halkaya ulaşıldığında atom altı parçacıkların formülü bulunmuş olacaktır.
Nükleer enerji atom altı parçacıklardan sadece biridir, bütün atomaltı parçacıkları bir araya geldiğinde atom oluşur. Her atomaltı parçacık, ayrı bir enerji bandı oluşturur.
Atom altı parçacık fiziğinde, asıl hedeflenen nokta ışık hızından daha
hızlı giden parçacığı bulmaya çalışmaktır. Bunun içinde İsviçre’de
Hadron çarpıştırıcısı deneyi gerçekleştirildi.
İsviçre’de CERN’de yapılan Büyük Hadron
Çarpıştırıcısı deneyi için yerin 100 metre altında 27 km uzunluğunda 3.8
m çapında bir tünel açıldı. Bunun içerisinde özel helyum soğutuculu
manyetik alanda kurşun iyonları kullanılarak fotonlar ışık hızına yakın
çarpıştırıldı. Kara delik oluşturma ihtimali olan bu deneyin sonucunda
atom altı parçacıklara ulaşıldı. Atom altı parçacıklardan bir tanesi
oynatıldığı zaman atom enerjisi gibi bir enerji ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı güçlü enerji kaynağı bulmaktır.
Hadron çarpıştırıcısı deneyinde bir de foton telepatisi denilen bir durum ortaya çıkmıştır. CERN ’de yapılan deneyde inanılmaz bir olay gerçekleşti. Bu
deneyin aynısı CERN’e 10 km uzaklıktaki bir yerde ve Chicago’da da bir
merkezde yapıldı. Her 3 yerde de benzer foton üretilmişti. CERN’deki
foton üzerinde çalışmalar yapılır ve hareket ettirilir. 10 km uzaktaki
merkezde ve Chicago’da aynı deney yapılmadığı halde fotonun aynı anda ve
aynı yöne hareket ettiği gözlemlenmiştir.
Atom altı parçacık fiziğinde 3 farklı yerde yapılan bu deneyde parçacıkların birbiriyle bağlantılı olduğu ve aralarında eş zamanlı ilişkisi
olduğu ortaya çıkmıştır, aynı manyetik alanda olan parçacıklar
binlerce kilometre ötede de olsa aynı hareket ederler. Atom altı
parçacık fiziğinde, farklı yerde yapılan deneylerde, parçacıkların
birbiriyle bağlantılı olduğu ortaya çıkarmıştır. Bu deney de ışık
hızından daha hızlı bir hızın olduğunu ortaya koymaktadır.
Deney şöyle gerçekleşir: Lazerden çıkan ışık
özel bir kristalden geçirilir. Bu kristalden geçerken foton ikiye
ayrılır. Az enerjili iki foton üretilir. Diğer taraftan fotonun
karşısına yarı yansıtıcı ayna konulur. Ayna da fotonun bir kısmı yansır
bir kısmı da aynadan geçer. Bu deney yapılırken aynı anda diğer
yerlerdeki fotonlarda aynı şekilde davranır.
Bu deneye kadar fiziğin tezine göre, hiçbir sinyal ışıktan daha hızlı gidemezdi. Işıktan daha büyük bir hız varsa fizik biter deniliyordu. Hiçbir sinyal ışıktan hızlı gidemez tezi altüst oldu. İşaretlenmiş fotonlar aynı anda aynı davranışı zamandan bağımsız olarak yapmıştır. Biri hangi yönde hareket ettiyse, diğerleri de aynı yöne dönmüşlerdir. Çok şaşkınlık uyandıran bu olaya inanılmaz deney denilmiştir.
Bu deneyden hareketle teorik fizikçiler, “Bilgi ışıktan hızlı gidiyor” tezini geliştirmişlerdir. Bu tez nedensellik ilkesini
altüst etmiştir. Nedensellik ilkesinde bir sonuç nedene bağlı olarak
ortaya çıkıyordu. Elektrik düğmesine basmayınca lamba yanmıyordu.
Nedensellik ilkesi geçerli değilse, elektrik düğmesine basmadan,
elektriği düşünerek lambanın yanması mümkün olacaktır. Şizofrenlerin
söylediği “Düşünce ile elektriği yaktım” iddiasının bir bakıma deneysel
olarak gerçekleşebileceğini gösteriyor.
Bilginin ışıktan hızlı gittiğinin
anlaşılması üzerine bilgi iletim deneyleri yapılmaktadır. Teorik olarak
yapılan bir astronot deneyi var. Bu deneyde bir ışık yılı uzaklıktaki
gezegende bir astronot vardır. Dünyadaki bir laboratuvardan ona haber
gönderilecek olsa ancak bir ışık yılı sonra oraya ulaşacaktır. Fakat
fiber optik çember yapılıp fotonlar çember içerisinde döndürülür. Aynı
sistem astronotun da yanında yapılır, orada da fiber optik tüpün içinde
fotonlar döner. Bu iki cihaz beraber hareket ettiğinde, dünyadaki
cihazın fotonlarının yönünü oynatarak haber gönderildiğinde bir ışık
yılı uzaktaki astronotun yanındaki fotonların yönü değiştirilecektir.
Astronot bunu gördüğü anda haber alacaktır. Bir mesaj geldiğini
anlayacaktır. Sanki mors alfabesi gibi mesaj gönderilecektir. Artık bu
teze göre teori kabul edilmiş ve hipotez haline gelmiştir. Kuantum
uyumuna göre bir dil oluşturuluyor. (Ayrıntılı bilgiler wikipedia da
mevcut)
Evrenin % 4’ü madde, % 96’sı karanlık
enerjidir. Enerji olduğu düşünülmektedir ama görülmediği için karanlık
diye tarif edilmektedir. Fotonlar gibi çalışmayan, ışıktan bağımsız bir
enerjidir. Bilim adamları o karanlık maddeyi bulmaya çalışıyor. Evrenin %
96’sı şu anda bu karanlık maddeden salınım ve titreşim halindedir.
Kuantum dinamiği içerisinde bunların hepsi dalga fonksiyonudur.
Atom çekirdekleri parçalanıp da, daha hızlı
parçacık bulunduğunda o parçacığın tanımlaması yapılacaktır. Çünkü fizik
ilk başladığında, ses hızının bittiği yerde fiziğin biteceği
düşünülürdü. Daha sonra ışık hızının bittiği yerde fizik bitti denildi. Teorik
fizik ve atom altı parçacık fiziği içerisinde de ışıktan daha hızlı
parçacıklar bulunursa yeni bir fizik alanının ortaya çıkacağından
bahsedilmektedir. Bir bakıma bu yaratılış fiziği olacaktır. Dünyada ışıktan hızlı giden parçacıklar (Nötrino veya Psikon) belki de ışınsal varlıkları, ruhsal enerjiyi, ruhu, melekleri, ruhanilerin varlığını bir enerji formu olarak göstermeye yarayacaktır.(Ayrıntılı bilgi, İnanç Psikolojisi Timaş Yay. 2009)
Yazı Kaynağı :http://www.haber7.com/yazarlar/prof-dr-nevzat-tarhan/788194-parcacik-fizikcilerinin-sakladigi-bilgi
Yazı Kaynağı :http://www.haber7.com/yazarlar/prof-dr-nevzat-tarhan/788194-parcacik-fizikcilerinin-sakladigi-bilgi
Şimdi bu yazıyı okuyunca sizinde kafanız bir sürü fikir oluşmuştur. Quantum bilgisayarlar konusunda çok fazla çalışma var olduğundan o konuda birşey söylemek istemiyorum. Ama aklıma iletişim konusunda gelecekte iki foton eşi ile haberleşen cihazlar üretilebilir diye düşünüyorum. Baz istasyonu, şebeke vb. hiçbir şeye bağımlı olmayan sadece iki fotonun aynı davranışları göstermesi özelliğinden faydalanan iletişim araçlarının ortaya çıkacağını düşüniyorum. Bu haberleşme yerin altında da üstünde de çalışabilecek ve hiçbir radyasyon vb. yaymayacaktır. Gelecek nesil iletişim bence bunun üzerine kurulacak. Belki ben görürüm belki görmem....
Ömer AYDIN