Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, antibiyotik çağı sonrası döneminin yaşandığını belirterek, "Türkiye kendi sınıfında en çok antibiyotik kullanan ülke konumunda" dedi. Direnci kıyasladığımızda bu durum, Türkiye’yi ortak olduğumuz diğer ülkelere göre çok daha yukarıya taşıyor. Sonuç, hastaları tedavi edemiyoruz" diye konuştu. Prof. Dr. Recep Öztürk, antibiyotiklerin hem tıpta hem de veterinerlikte yaygın kullanıldığını söyledi.
TAM ETKİLİ ANTİBİYOTİK ARTIK YOK
2013’te Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi’nin ABD için ’Antibiyotik Direnci Tehdidi’ adlı rapor hazırladığını, Dünya Sağlık Örgütü’nün üye ülkelerden veriler elde ederek ’Küresel Direnç Felaketi’ ifadesini kullanarak, Mayıs ayında, bir rapor yayımladığını anlatan Prof. Dr. Recep Öztürk, "Antibiyotikleri kaybediyoruz. Mikroorganizmalar hastalık yapmaya devam ediyor ama elimizde etkili çok az antibiyotik kaldı. Tam etkili antibiyotik artık yok" diye konuştu. Bu durumun artık ’antibiyotik çağı sonrası’ olarak ifadesini bulduğunu aktaran Prof. Dr. Öztürk, antibiyotiklere karşı oluşan direnç nedeniyle ilaç firmalarının da bu konuda Ar-Ge çalışmalarını azalttığını söyledi.
HER VAKAYA ANTİBİYOTİK VERİLMEZ
Antibiyotiklere karşı direnç oluşmasında en önemli nedenin gereksiz kullanım olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, bugün çocuklarda boğaz iltihabının yüzde 35’i, erişkinlerde ise aynı hastalığın yüzde 15’i antibiyotik tedavisine gereksinim duyarken, bu yöndeki her vakaya antibiyotik verildiğini dile getirdi. Bu noktada hasta ve hasta yakınlarının da hekim üzerinde antibiyotik yazması için baskı oluşturduğunu anlatan Prof. Dr. Recep Öztürk, "Yaz geliyor, ishalli hastalıklar doğal olarak artacak. İshalli olgularda yüzde 10- 15 antibiyotik verebilirsiniz. Onun dışındaki olgular kesinlikle antibiyotik vermeyi gerektirmez ama çok daha yaygın oranda antibiyotik kullanılıyor" diye konuştu.
TÜRKİYE KENDİ SINIFINDA LİDER
Türkiye’nin kendi sınıfında en çok antibiyotik kullanan ülke olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Öztürk, şunları söyledi:
"Direnci kıyasladığımızda bu durum, Türkiye’yi ortak olduğumuz diğer ülkelere göre çok daha yukarıya taşıyor. Bunun sonucu hastaları tedavi edemiyoruz. Çok daha fazla harcama yapmak, antibiyotikleri birleştirmek zorunda kalıyoruz. Bu durum da hastalara zarar veriyor, toksik etkilere maruz bırakıyor."
Prof. Dr. Öztürk, gereksiz antibiyotik kullanılmasının önüne geçilmesi için toplumun bilinçlendirilmesinin ve eczanelerde reçetesiz antibiyotik satışının yapılmamasının alınabilecek en önemli tedbirler olduğunu aktardı.
Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/saglik-yasam/26487750.asp